HERMİTAJ (ERMİTAJ) MÜZESİ RUSYA’NIN SAİNT PETERSBURG ŞEHRİNDE YER ALAN SANAT VE KÜLTÜR MÜZESİDİR.

Rusya’nın en büyük, dünyanın en eski ve en zengin müzelerinden biridir. 6 çara ev sahipliği yapmıştır. Ermitaj kelimesi Fransızca olup, “İnziva Yeri”, “Kendini saklayan” anlamına gelir. 1764’te Katerina’nın 225 parçalık resim koleksiyonunu getirtmesiyle kurulmuştur. Özellikle Almanya, Fransa ve İngilterede ki bir çok kontun özel koleksiyonları satın alınmıştır. Tabloların yanı sıra resimler, gravürler, heykeller , silahlar, sikkeler, madalyalar, arkelojik eserler ve kitaplar Ermitaj’da toplanmıştır.

 Müze envanterindeki eserler antik dönemden başlayan Rus sanatı ile ilgili Asya, Ortadoğu eserleri olarak sınıflandırılıyor. En önemlileri Batı Avrupa sanatı ile ilgili olanlardır. 1917 Devrimi ardından dönemin zengin ailelerinin saraylarına el konulmuş ve bu sarayların koleksiyonları da Ermitaj’a taşınmıştır. Müzede 3 milyon eser sergilenmektedir. Her eser için yarım dakika harcandığında müzenin günde 7 saatten  9 yılda gezilebileceği söylenmektedir. Küçük Ermitaj da  (Katerina dönemi) 15.yy uygulamalı sanat eserleri bulunmaktadır.  Resim galerisinde dünyanın en ünlü ressamlarının Leonardo Vinci Meryem Ana ve Çocuk İsa eseri, Michelangelo, Van Gogh,  Raphael, Rubens, Rambırant’ın 30 eseri sergilenmektedir. Uzun yıllar sadece çariçe ve yakınlarının görme imkanına sahip olduğu bu şaheserler için Katerina “Bütün bu güzelliklerin keyfini çıkartabilen yalnızca fareler ve ben” demiştir. 1852 yılında halka da açılmıştır. Katerina misafirlerin davranış biçimi için bazı kurallar koymuştur. Bu kurallar; dedikodu yapmama, içkiyi dozunda içme,  sarayın yaşamını dışa yansıtmama prensibi gibi. Müze, sergilenen eserlerin çokluğundan dolayı birbiriyle bağlantılı beş binaya yayılmıştır. Bunlar Kışlık Saray, Küçük Ermitaj, Eski Ermitaj, Yeni Ermitaj ve Ermitaj Tiyatrosu’dur. Bu binalardan Kışlık Saray barok, diğer binalar ise klasizm üslubunda inşa edilmiştir.  Katerina barok stili sevmediği için klasik düzende tasarlanmıştır. Kışlık Saray müzenin ana binası olup, bir zamanlar Rus çarlarının yaşadığı saraydır. Beyaz yeşil renkli ve barok stilindeki saray Neva nehrinin hemen kıyısındadır. 46.586 metrekareye yayılan sarayın 1789 kapısı, 1945 penceresi, 1057 odası ve 400 salonu bulunmaktadır. Saray uzun yıllar şehrin en yüksek binası olarak anılır.  Çünkü 1844 yılında I. Nikolay’ın emri ile 20.yüzyılın başlarına kadar şehirde yüksek bina inşası yasaklanmıştır. Zaman içinde Rus ve yabancı ustalar tarafından dünyanın en lüks sarayı haline 100 yılda getirilmiştir. İtalyan tasarımcıya para yerine madalya verilmiştir. Katerina’nın taç giydiği yer çift başlı kartal Rusya’nın amblemi olmuştur. 10 ayrı ahşabın birleşmesiyle yer döşemesi yapılmıştır. Balo salonunda (Amblem salonu da deniliyor) 19.yy Alman-Fransız gümüşleri  ve Rusya Çarlık Federasyonlarının amblemleri sergileniyor. Merak Salonunda Katerina’nın sevgilisi tarafından İngiltere’de yaptırılan saat yer alıyor. Saat başında tavus kuşu kanatlarını açıyor. Katerina “Kafanızı ve kılıçları dışarıda bırakın” sözünü bu salon için söylemiştir. Ayrıca 4 tane istiridye kabukları ile süslü göz yaşı çeşmeleri bulunmaktadır. Eski Ermitajda İtalyanlar tarafından yapılmış masa, değerli taşlarla süslenmiştir. (lapis, malahit gibi, malahit taşı yeşil olup Urallarda çıkmaktadır.) 30’a yakın salonda resimler sergilenmektedir. Nikolas Salonunda Leonarda’nın ünlü iki eseri Benuar Meryemi, 3 boyutlu ışık tekniği kullanılarak Meryem’in çocuğuna aşkını resimleyen Meryem ve Çocuk , Rafel’in Sakalsız Jozef  eseri yer almaktadır. Rambrand Salonunda Hollandalı 30 kadar ressam eserleri sergilenmektedir. Rambrand’ın karısı Saskia sürekli modeli olmuş, karısı öldükten sonra işçisi ile ilişki kurduğu ve onu model olarak kullandığı söyleniyor. Kırmızı Yaşlı Adam en önemli eseridir. Hollandalı ressam Jan Steen’in Aşkın İlacı ve Reçetesi Yoktur eseri yer alıyor. Eserlerini küçük çalıştığı için küçük Hollandalı ressam diye de anılır.

Rehberlerin anlattığına göre öğrencilerin ve askerlerin müze gezmesi zorunluymuş.

 Bazı salonlarda fotoğraf çekilmesine izin verilmemektedir. Daha önceki yıllarda tablolara zarar verildiği için su ile müzeye girmenize de izin verilmemektedir.

Yolunuz düştüğünde mutlaka görmeniz gereken bir müze olduğunu unutmayınız.