Eşsiz bir doğa
ve nehir manzarası gözlemleyerek unutamayacağınız bir yürüyüş isterseniz
Kanada’nın British Columbia Eyaletinin Vancouver şehrinde yer alan dünyadaki en
korkutucu 10 köprü ve en uzun yaya asma köprüsü olan Capilano Köprüsünü
önenirim. Köprü bir ailenin arazisi içerisinde yer almaktadır. Capilano Asma Köprüsü 1889 yılında İngilizler
tarafından yapılmıştır. Capilona
Kızılderili dilinde “Güzel Nehir” anlamına gelmektedir. Köprü
adını altından akan Capilano nehrinden almış, o dönemde yapımında ipler
kullanılmıştır. Capilano parkında köprünün yanı sıra yağmur ormanı ve
Kızılderili hayatını anlatan objeler ve totemler yer almaktadır.
Parka giriş ücretli olup, şehrin her yerinden
otobüsle ulaşmak oldukça kolaydır. Yüksek ağaçlar arasında küçük köprülerde
gezerek, eşsiz manzarayı ve mis gibi
havayı teneffüs edebilir, gökyüzünü görmekte zorlanır, zaman zaman ıslanır ve vaktin nasıl geçtiğini anlayamazsınız. Köprü 1956 yılından sonra tekrar inşa
edilmiştir. Capilona nehrinden yüksekliği 70 metre, uzunluğu ise 137 metredir. Asma köprüde çelik halatlar kullanılmıştır. 96
filin aynı anda ağırlığını taşıyacak sağlamlıktadır.
Ağustos ayında günde 4-5 bin kişinin köprüden geçtiği söylenmektedir. Köprüde gençler yoğunluktaysa adeta kendinizi salıncakta sallanıyor gibi hissedebilir, fotoğraf çekmekte zorlanabilirsiniz. Eğer yükseklik korkunuz varsa köprüden geçmeniz olanaksızdır. Yükseklik korkusu olanların bu güzelliklerden mahrum olacakları, korkmayanları ise eşsiz doğa ve nehir manzarası beklemektedir. Yüksek ağaçlar arasında küçük asma köprüler birkaç ağacı birbirine bağlamaktadır. Küçük şelaleler, benzersiz ağaçlar arasında yürümenin tadına varabilirsiniz. Parkın granit kayalarının olduğu kısmında 2011 yılından itibaren küçük guruplarla kaya yürüyüşü yapılmaktadır. Granit kayaya 8 çelik halatla bağlı yürüyüş parkuru yarım hilal şeklindedir. Seyir teraslarının bir kısmı camdan yapılmıştır. O teraslardan aşağıya bakınca kendinizi devasa ağaçların üzerindeymişsiniz gibi hisseder, aşağıyı görmekte zorlanır, korkar ve çekinebilirsiniz. Büyülü ve doyulmaz manzara sizi bu korkulardan kurtarıp, keyifli bir doğa yürüyüşüne götürür.
Adeta gökdelen
yüksekliğindeki ağaçları seyredip, Capilona nehrinin sesini dinleyip, bol bol
fotoğraf çekerek bu muhteşem manzarayı
ölümsüzleştirebilirsiniz. Bu eşiz manzaradan ayrılık vakti geldiğinde, geçmiş
dönem giysileri ile sizi nefis bir müzik ziyafeti beklemektedir. Capilano’yu
size anımsatacak hediyelik eşyalardan
almayı unutmamanız tavsiye olunur.
Harika renkler , doğa muhteşem...köprü insanın yüreğini hoplatsa geçme isteği veriyor..Ayrıca Selma Hanım tam blogger olmuşsunuz...sayfa yerleştirme ve fotoğrafların bütünleşmesi süper olmuş...
YanıtlaSilHocam nefis...
YanıtlaSilSelma Hocam harika yerler...Köprü beni çok korkuttu ancak ben geçebilir miydim bilemiyorum.Ellerinize sağlık...
YanıtlaSilGüzel yorumlarınız için teşekkürler.
YanıtlaSilEvren öğretmenim aşağıya bakmazsınızı ve geçerim derseniz inanın ki geçersiniz.
YanıtlaSil