İstedim ki yeni seneye müziğin insanlar ve toplum üzerindeki etkisini anlatan bir makaleyle başlayalım ,Müzik severler için yararlı olacağı kanaatindeyim....
'Bireyleri ve toplumları biçimlendirme, değiştirme ve geliştirmede
eğitim en etkili süreçtir müzik...''
TOPLUM, SANAT ve MÜZİK
Bilim, teknik ve sanat, toplum yapısının oluşmasında başlıca
etmenlerdir ve insan yaşamının vazgeçilmez öğeleridir. Bilim, teknik ve
sanat, birlikte işlediği durumlarda veya bu öğelerden birlikte yeterince yararlanıldığı
durumlarda, insan yaşamındaki bozukluk, eksiklik ve yetersizlikler
giderilir.
Sanat, insanları özgür kılar, güzellikler yaratır. Sanatsız insan, sanatsız
toplum düşünülemez. Sanatla toplum arasında karşılıklı etkileşim sonucu,
birbirlerini geliştirme ve güçlendirme gerçekleşir.
Sanat “bir duygunun, bir tasarının veya bir güzelliğin ifadesinde
kullanılan metotların tümü olup, bu metotların sonucunda ulaşılan yaratıcılık
sanat ürününü oluşturur.”1
Tüm sanat dalları içinde, insan ruhu üzerinde en derin etkiyi bırakan
sanatın müzik olduğu kabul edilmektedir.
Toplumla etkileşip bütünleşen sanatların başında yer alır müzik. Bir
milletin gelişmişlik düzeyini belirlemede müzik, önemli bir göstergedir.
Toplumsal bir olgu olan müziğin geldiği nokta, toplumun geldiği noktayla
paralellik gösterir.
“Bir toplum, ekonomi ve kültür alanlarında yarattığı, kendi yaşayışına
ve insanlığın yaşayışına kattığı, çağına uygun değerlerle varlığını
sürdürebilir. Kültür alanının bir dalı da müziktir.”2
Müziğin, insandan insana uzanan evrensel bir dil olması, dili, dini
ayrı insanları aynı ezgide birleştirecek güce sahip olması, ona, diğer sanat
dalları içinde ayrı bir yer, farklı bir ayrıcalık vermiştir.
“Müzik, sözle anlatılmayanı anlatma sanatıdır. Sözcüklerin anlatabildiği,
zekanın kavrayabildiği şeylerin çok ötelerine gidebilir. Müziğin
alanı, belirsizliğin, elle tutulamayanın, düşlerin alanıdır. İnsanların bu dili
konuşabilmelerini, Tanrının bizlere verdiği en büyük zenginliklerden biri
olarak görürüm.”3 diyen orkestra şefi Charles Munch müziğin insanı nasıl
eşsiz bir duygu ortamına sürüklediğini vurgulamıştır.
MÜZİĞİN GÜCÜ
Çin filozofu Konfüçyüs, kişiler ve toplumlar üzerinde müziğin
etkisini şöyle tarif etmiştir: “Bir milletin mutlu ve ahlaklı bir şekilde idare
edilip edilmediğini anlamak isterseniz o memleketin müziğini dinleyiniz.
Eski Yunan filozoflarından Eflatun ve Aristo da müziğe büyük önem
vermiş, gerek özgür insanın yetişmesinde eğitimde, gerekse şehir devletinin
yönetimi düzeninde müziğe düşen rolü araştırmış, incelemişlerdir.
Gelişmiş toplumlarda sanatın, müziğin, ne kadar önemli olduğunu
bilen Atatürk’ün bu konu ile yıllarca ilgilenmesi, toplumsal kalkınmadaki
önemini sözlerinde vurgulaması bilinmektedir.
Sanat eğitimi ve onun önemli bir kolu olan müzik eğitimi demokratik,
çağdaş ülkelerde önemli bir yere sahiptir
Dikta rejimlerde ise, müzik yaratıcılığına ve etkinliklerine yasaklar
konulmuştur.
Hitler ve Stalin’in, ülkelerindeki evrensel müzik yaratıcılığına ve
etkinliklerine koydukları yasaklar bunun örneğini göstermektedir. Humeyni’nin
iktidarı ele geçirmesiyle opera ve bale kapatılmıştır.5
MÜZİĞİN AMACI
İnsan yaşamıyla iç içe olan müziği, Prof. Dr. Ali Uçan “belli bir
amaç ve yöntemle, belli bir güzellik anlayışına göre işlenerek birleştirilmiş
seslerden oluşan estetik bir bütün” olarak tanımlamıştır.Müzik, insan yaşamının her döneminde; (çocukluk, gençlik, yetişkinlik,
yaşlılık) onunla birlikte yaşayan, insanın onsuz edemediği bir olgudur.
“İnsanın içinde yaşadığı çevrede kaynağı, türü, işgörüsü değişik
çeşitli müzikler vardır. Çeşitli öğelerden oluşan müziksel çevre, içinde
yaşayan insanla birlikte sürekli bir oluşum, değişim ve gelişim halindedir.”İnsanda güzellik duygusu oluşturmakla birlikte, aynı zamanda insanı
düşündürmesi de gereken müzik sanatının amacını “tüm sanat dallarında
olduğu gibi, öncelikle güzellik duygusunu oluşturmak, dolayısıyla, bu duygunun
oluşmasını arzuladığı insan ruhuna uyarıcı bir etki yapabilmektir”8
diye açıklayan Onur Akdoğu “kolayca algılanabilen, sözel olarak hiçbir
sanatsal öğeyi içermeyen, bedbin ve karamsar, tekrara, sekilemeye (bir
motifi ya da ezgiyi ardarda gelecek şekilde başka sesler üzerinde tekrarlama
işlemi) yoğun olarak yer veren, özgün olmayan, bir başka deyişle kendinden
öncekilere benzeyen, monoritim ve monotoni içeren tüm müzikleri”9 de, yoz
müzik olarak nitelemiştir Umutsuzluk, karamsarlık, kıskançlık gibi psikolojik
sorunlar ortaya çıkaran bu tür müziklerin birey ve toplum üzerindeki
olumsuz etkilerini azaltmak ya da yok etmek, aile içinden ve okul öncesi
eğitim kurumlarından başlayarak devam eden “müzik eğitimi” ile gerçekleşebilir.
İnsanda güzellik duygusu oluşturmakla birlikte, aynı zamanda insanı
düşündürmesi de gereken müzik sanatının amacını “tüm sanat dallarında
olduğu gibi, öncelikle güzellik duygusunu oluşturmak, dolayısıyla, bu duygunun
oluşmasını arzuladığı insan ruhuna uyarıcı bir etki yapabilmektir”8
diye açıklayan Onur Akdoğu “kolayca algılanabilen, sözel olarak hiçbir
sanatsal öğeyi içermeyen, bedbin ve karamsar, tekrara, sekilemeye (bir
motifi ya da ezgiyi ardarda gelecek şekilde başka sesler üzerinde tekrarlama
işlemi) yoğun olarak yer veren, özgün olmayan, bir başka deyişle kendinden
öncekilere benzeyen, monoritim ve monotoni içeren tüm müzikleri”9 de, yoz
müzik olarak nitelemiştir Umutsuzluk, karamsarlık, kıskançlık gibi psikolojik
sorunlar ortaya çıkaran bu tür müziklerin birey ve toplum üzerindeki
olumsuz etkilerini azaltmak ya da yok etmek, aile içinden ve okul öncesi
eğitim kurumlarından başlayarak devam eden “müzik eğitimi” ile gerçekleşebilir.
MÜZİK EĞİTİMİNİN ÖNEMİ
Ünlü Macar müzik eğitimcisi Kodaly bir sözünde “Eskiden çocuğun
müzik eğitimi, doğumundan dokuz ay önce başlamalı, diye düşünürdüm.
Şimdi aynı düşüncede değilim. Çocukların müzik eğitimi annenin doğumundan
dokuz ay önce başlamalı”10 diyerek daha iyi ve daha mutlu bir insan
olmak için herkesin müzik eğitiminden geçmesi gerektiğini vurgulamıştır.
Eğitimle, insanın değişimi ve gelişimi hedeflenmiştir. Sağlıklı bir
eğitim, kişiyi ilgi ve yetenekleri doğrultusunda, onu en iyi şekilde yetiştirmeyi
amaçlar. Her insan, yaşamı boyunca, eğitim ve öğretimini sürdürürken
çok yönlü bir müzik ortamı içinde bulunur. Çocukların ve gençlerin
sağlam bir ruh ve kişilik eğitimi almalarında müzik eğitiminin önemli
bir yeri vardır. “Amerika Birleşik Devletleri’nde okul bandolarında çalan
gençler üzerinde yapılan bir ruh bilimsel araştırmanın olağan kişilik testlerinde,
söz konusu öğrenciler, bilgi, ülküsellik, eğitsellik gibi test alanlarında,
bandoda çalmayanlara kıyasla oldukça yüksek puanlar almışlardır.”11
Çok etken bir eğitim aracı olan müzik, bir disiplin olarak, eğitim
sistemlerinde yer almıştır.
Bireyler üzerinde sevgi, sorumluluk, yaratıcılık duygularının gelişmesini
sağlayan müzik eğitiminin amacı, insana, müziği sevdirmekten başka,
müzik dinleme, yargılama becerisiyle birlikte insanın beğeni düzeyini yükseltmektir.
Kısa ve özlü anlatımıyla müzik eğitimi “bireye, kendi yaşantısı
yoluyla amaçlı olarak belirli müziksel davranışlar kazandırma ya da bireyin
(müziksel) davranışlarında kendi yaşantısı yoluyla amaçlı olarak belirli
müziksel değişiklikler oluşturma sürecidir.”12
ÜLKEMİZDE GENEL MÜZİK EĞİTİMİ
amaçlı bir görüntü sergilemektedir.
Müzik eğitimi, temelde, genel müzik eğitimi, özengen (amatör)
müzik eğitimi ve mesleki müzik eğitimi olmak üzere üç ana kola ayrılıp
gerçekleştirilir.
Genel müzik eğitimi, müziğe ilgisi ve yeteneği olsun olmasın
herkese verilmesi gerekir. Özengen (amatör) müzik eğitimi, isteğe bağlı
olarak yapılır. Mesleki müzik eğitimi ise, müziğe ilgili ve yetenekli kişilerden
belli sınavlar yoluyla seçilerek yapılır. Genel müzik eğitimi, amatör ve
mesleki müzik eğitiminin temeli olup, kişiyi amatör ve mesleki müzik
eğitimine hazırlar.
Bu çalışmada konu edilen genel müzik eğitimi, müzik eğitiminin
temeli olan “insana” yönelik olup, sağlıklı ve dengeli bir yaşam için gerekli
olan “genel müzik kültürü”nü kazandırmayı amaçlar.
İnsanın içinde yaşadığı müziksel çevresi, insanla birlikte sürekli
değişim halindedir. Birey, içinde doğup büyüdüğü bu çevrede çeşitli müzik
türleriyle etkileşim içindedir. Kişinin müziksel gelişmesini sağlamada, tek
bir müzik türü yeterli ve doğru değildir (hiçbir müzik türü tek başına yeterli
değildir).
Bu nedenle, sağlıklı bireyler yetiştirmede, ülkemizde yaşayan tüm
müzik türlerini bir bütün olarak ele alıp iyi örneklerinin seçilmesiyle (değerlendirilmesiyle)
birlikte, ağırlığın kendi öz müziklerimizde olması ile, genel
müzik eğitimi sağlıklı ve dengeli bir yapıya kavuşturulabilir. Bu esnek yapı,
beraberinde müziksel hoşgörü ve saygıyı getirir.
Genel müzik eğitimi ile, müziğin zengin anlatım gücü, birleştiriciliği,
insanlarımızın bütününe aşılanmalı, insanı yücelten bu değer ile birlikte
gelişmiş bir toplum olma yolundaki adımlarımız hızlandırılmalıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder